Zamanda
yolculuk fikri her zaman zihnimizi meşgul eden konulardan bir tanesi
olmuştur. Hatta tarihi pek çok kayıtta karşımıza çıkan öyle
objeler var ki, bizi iliklerimize kadar şaşırtmaya yeter de artar
bile...
Cep telefonları icat edilmeden çok daha önce çekilmiş olan dünyaca ünlü "Sessiz Komedyen" olarak da bilinen Charlie Chaplin'in filminde cep telefonu ile konuştuğu iddia edilen bir kadının görüntüsü kafaları oldukça karıştırmıştı...
1923 Yılında yılında kayda alınan bu filmde bir kadın elindeki bir çeşit cihazı kulağına tutuyor ve konuşarak yürüyordu...
Cep telefonu ise 1793 yılında ancak 1 kilodan fazla olan modeli ile icat edilmişti...
Şimdi ise İtalyan sanatçı Umberto Romano'nun yaptığı bir tablo için aynı iddialar gündemde....
Ressam Umberto Romano'nun yaptığı tablo da bir kızılderili elinde günümüz teknolojisi ile üretilen akıllı telefonlara benzer bir obje tutuyor...
Romano'nun tablosu 1937 yılında yapılmıştı, oysa ilk cep telefonu 1973 yılında yılında Motorola mühendisi Martin Cooper tarafından icat edilmişti.
Yani tablo cep telefonları icat edilmeden tam 36 yıl önce yapılmıştı. Üstelik tabloda ki nesne Martin Cooper'in icat ettiği cep telefonuna değil günümüz akıllı telefonlarına daha çok benziyordu.
Cooper'in telefonu ilk üretildiğinde 1 kg kadar iken, ressamın tablosunda ki ise ince ekranlı telefonlara daha çok benziyordu.
Ressam Umberto Romano'nun "Bay Pynchon ve Springfield'a Yerleşmek" isimli tablosunun 17. Yüzyılda esir alınan beyaz bir adamı ve kızılderili kabilesini gösteriyordu.
Tabi ki "Zamanda Yolculuk" konusuna inanan pek çok kişi, bunun bir cep telefonu olabileceği konusunda ısrarlı. Uzmanlar ise daha realist bir yaklaşımla farklı açıklamalar getiriyorlar.
Örneğin Pensilvanya Üniversitesinden Dr. Margaret Bruch bu nesnenin cep telefonuna benzetilmesinin çok normal olduğunu söylüyor ve gerçekten de cep telefonuna benzediğini ifade ediyor.
Ama hemen arkasından da 90 derece açı ile keskin bir kıvırma gerçekleştirip "Bence bu bir demir bıçak" deyiveriyor....
Hayırdır Margaret teyze?
Akademik kariyer mi zarar görür?
Hadi, hadi itiraf et(!)
Canın "Cep Telefonu" demek istiyor değil mi?
Margaret teyzemize rağmen, tarihçi Daniel Crown daha mantıklı bir açıklama yapıyor. Crown'a göre 17. Yüzyılda Amerika kıtasına Colomb ile Avrupalılar ayak basmaya başladıktan sonra, Kızılderililer takı, aksesuara çok düşkün oldukları için ayna kullanmayı Avrupa'lılardan öğrenmişlerdi.
Hop! Bir dakika sayın Crown! Van Münit, Van Münit(!) / (One Munite)
Hocam 17. Yüzyılda Avrupalılar Amerika kıtasına geldiğinde yerli halk kızılderililer ise, pardon da, siz o zaman nasıl Amerika'yı keşfetmiş oluyorsunuz?
Niye biz tarih kitaplarında halen bu yalanı okumaya, siz tarihçiler de bu yalanı yürütmeye devam ediyorsunuz?
Neyse... Bu başka bir yazının konusu... Açmayalım ağzımızı...
Ama unutmadan söyleyelim bu sahte keşif konusunu da "İngiliz Derin Devleti" kitabımızda deşifre etmiştik...
Devam edelim...
TAbi hakkını yememek lazım sevgili tarihçimiz Daniel Crown her ne kadar ABD'nin Colomb tarafından keşfedilmediğini, Colomb'un asıl amacının "Süleyman Mabedi" isimli Masonik ideali yapıyı yeniden inşa etmek için yeni bir yer aradığını söylemesede, tabloda ki kızılderilinin elinde kutsal bir kitap tutuyor olabileceğini de söylüyor...
E mantıklı...
Hadi bizde bir komplo teorisi üretelim;
Efendim birinci teorimiz şu şekilde;
Tabloda bir esir gözüküyor, esirin yanında ise kızılderili elinde bir nesne tutuyor. Bu nesne taş bir tablet ve esire işlediği suçu anlatıyor. Hatta dikkat edilirse, esirde tabloda nesneyi tutan kızılderiliye yaklaşmış ve can kulağıyla dinlemekle meşgul...
İkinci teorimiz ise şöyle;
Esir olan kişi bir zaman yolcusu, tabloda ki pembe giyimli Avrupa'lı kızılderililerin tüm olayı anlattıklarını izah ediyor. (el hareketlerine dikkat)
Kayık benzeri bir şeyin içinde oturan kızılderili ise bu zaman yolcusundan ele geçirilen cep telefonunu inceliyor. Hatta baş parmağına bakarsanız tıpkı günümüzde ki akıllı telefonların dokunmatik ekranlarını aşağı, yukarı kaydırırken ki baş parmaklarımızın pozisyonlarına benziyor....
Şimdi
0 Yorumlar