Başlığa bakarak diyeceksiniz ki H.A.A.R.Pile Kutsal Kitap Kur’an’ın ne alakası var ya da aralarında nasıl bir bağ var?
En başta bu sorunun yanıtını bulmak için ilk adım olan şu ayeti hatırlamamız gerekiyor. En’am 38’de şöyle diyor yaratıcı;
“Biz o kitapta (Kur’an’da) hiçbir şeyi eksik bırakmadık.”
Buradan hareketle demek oluyor ki dünyanın iklimsel olaylarını kontrol eden Mikail a.s.’a rakip olacak Deccal’in de bir sahte Mikail’i vardır. İşte o sahte Mikail ise kitabımıza konu edindiğimiz iklim kontrol silahı HAARP’tir.
Kur’an hiçbir şeyi eksik bırakmadık diyorsa böylesine iklimleri kontrol edebilecek bir silahı ya da teknolojiyi de mutlaka mecazi anlatımlarla anmış olmalıdır öyle değil mi?
Evet, aynen öyle ki okuduğumuzda H.A.A.R.Polarak açıklanabilecek kadar önemli bir ayet karşımıza çıkmaktadır. H.A.A.R.Ptesislerini kullanmak suretiyle Tek Dünya İmparatorluğu kurmak adına Yeni Dünya Düzeni stratejisini uygulayan karanlık aristokrasi bu bağlamda suni doğal afetler oluşturarak toplumlara zarar vermektedir.
Şimdi o önemli ayete göz atmadan önce hafızamızı tazeleyerek hatırlayalım. Ne diyorduk? H.A.A.R.Psuni depremler oluşturabilir ve dağları dahi yerinden oynatabilir. Peki, şimdi ayetimiz ne diyor ona bakalım;
“Onlar tuzaklarını kurmuşlardır, onların düzenleri dağları yerinden oynatacak olsa bile onların düzenleri Allah’ın elindeydi.”
Ayet İbrahim Suresi 46. ayet ve ne kadar da H.A.A.R.Pteknolojisini çağrıştırıyor değil mi? Görülüyor ki H.A.A.R.Pteknolojisi ile dağları yerinden oynatacak güçte olsalar bile nihayet onların tüm güçleri yine de Allah’ın elindedir.
Fakat “dünyayı Allah yönetiyor onlar kim”, “boşverin hocam Allah var, onlar hiçbir şey yapamaz” söylemlerinde bulunmak da tamamı ile onlara hizmet etmekten başka bir şey değildir.
Duvara asılan Kur’an’dan hiçbir şey öğrenemeyeceğimiz gibi, ilk emri İKRA (oku) olan bir kitabın bu emrine uymayarak okumadan, araştırmadan, incelemeden kolaya kaçarak her şeyi devletten bekleyen meczupların edasıyla, her şeyi “Allah bizi korur boş verin onları” pozlarına girmek acziyetin resmidir.
Zira inandığımız kitapta bize okumayı araştırmayı emretmektedir ve böyle yaratıcı da özgür irade ile yaratmıştır ki yine başka bir ayetinde “Başınıza gelenler kendi elinizle yaptıklarınız iledir.” demektedir.
Bu sebeple başımıza gelen şeylerin mutlaka bizle ilgili bir sebebi olduğunu unutmamak gerekir.
Nitekim biz okuyup araştırmadığımız ve bu tür konulara kulak asmadığımız sürece görünmezlik pelerinini icat eden Türk mucitleri NSA bünyesinde çalışmak üzere ABD’ye kaptırır, İyonosfer’in ısıtılarak iklim kontrolü sağlamaya çalışan HAARP’e ciğere bakar gibi bakar, beyin nöronlarının hareketlerini bilgisayar ekranına yansıtmayı başaran mühendislere imrenir ve sonra da tutar çarşaf çarşaf mezhep kavgası yaparız.
Kitabımız boyunca HAARP’in ne olduğunu, mucidi Nikola Tesla tarafından nasıl ilk kez kullanıldığını anlattık. Peki, ABD’nin elinde böyle bir silah varken bizim elimizde ne var?
Ne geliştirebildik?
Yarın çıkması muhtemel Armageddon ismi verilen 3. Dünya Savaşı’nda ABD HAARP’i üzerimizde kullanmak isterse nasıl karşı koyacağız ve korunacağız?
Ya da HAARP’e benzer bir silahımız var mı?
Bilinen kadarı ile Türkiye’nin yok ama Rusya’nın var! Üstelik Rusya’nın bu silahı ABD’nin HAARP’inden de daha önce oluşturulmaya başlamış bir proje.
Projenin ismi ise kendisi gibi oldukça ilginç;
Rus Ağaçkakanı…
Peki, nedir bu Rus Ağaçkakanı?
Onu da başka bir yazımızda incelemek üzere şimdilik bu yazımızı burada sonlandıralım...
KURSAD BERKKAN
0 Yorumlar