PİRİ REİS HARİTASINI HÜRREM SULTAN MI YOK ETTİ?

1513 Yılında deyim yerindeyse bir deniz kurdu olan Piri Reis dünya haritası çizmiş ve çizdiği bu muhteşem harita ancak günümüz teknolojileri ile çizilebilecek haritalara denk olduğu anlaşılmıştı. Harita o dönemlerde (1513)  daha ileri bir bilim düzeyine sahip olan Avrupalı'ların sahip olduğu haritalardan çok çok daha ileri seviyede ve teknik donanımla çizilmiş bir harita olduğu saptanmıştır. Koordinat detaylarından tutunda, topografik ayrıntılara kadar çizdiği haritadaki ayrıntılar insana şaşkınlık verecek cinstendir. 

Örneğin sadece çizdiği haritada o tarihlerde henüz keşfedilmemiş Amerika kıtasını resmetmekle kalmamış, günümüzün teknolojisiyle ancak tespit edilebilen dünyanın belirli yerlerinde bulunan ve ancak son teknoloji aletlerle keşfedilebilen enerji noktalarını 1513 yılının Osmanlı teknolojisi ile keşfederek enlem ve boylam çizgilerine benzer şekilde istikamet açılarının kilit noktalarına ulaştırdığı çizgiler kullanarak haritasında resmetmiştir. 

Google Earth programını bilmeyenimiz yoktur? Hani şu uzaydan dünyayı zumlayarak kuş bakışı dünya haritası üzerinde gezinmemize imkan sağlayan program...

Piri Reis'in haritasını dikkatle incelediğinizde tıpkı uzaydan seyredilerek çizilmiş bir haritayı andırıyor... Bakınız;


Fakat daha ilginci Grönland'in ve Antartika'nın buzul altı haritaları dahi topografik şekilde hayret vericilikle çizilmiş. Ant dağlarının varlığından o dönemde dünya habersiz iken Piri Reis Ant Dağları'nı ayrıntıları ile çizmişti. 

Ancak burada kafaları karıştıran başka ilginç bir detay var...

Piri Reis'in bu sırlı haritası uzaydan kuş bakışı çizilmiş bir harita olma özelliği taşıyor ve bazı yerleri mükemmel şekilde, şaşkınlık verecek ayrıntılarla, daha keşfedilmemiş (1513 yılına göre) yerleri göstermesine rağmen bazı yerleri ise çok ilken bir çizim tarzı taşıyor. 

Haritanın bir KOPYASI özel izinle 1953 yılında ABD'ye gönderilir ve antik haritalar uzmanı M.I Walter ile Arlington H. Mallery'nin incelemelerinde sonuç şaşırtıcıdır. Asırlar önce ceylan derisine çizilmiş haritada 'izdüşüm yöntemi' kullanılmıştır. Bir küre üzerine konulduğunda haritanın günümüzdekilerle birebir aynı olduğu tespit edilir. Mallery'e göre çizim için havadan ölçüm yapılması gerekmektedir. Bu durum ise dünya dışı bir müdaheleyi, ya da oyuk dünya teorisini düşünürsek dünya içinden uçan bir araç ile yardım görebileceği fikrini akla getiriyor.

Harita ile ilgili günümüzde de ilginçlikler bulunuyor...

Piri Reis haritası hakkında derin bir araştırma yapan meslektaşımız Metin Soylu'nun iddiasına göre 1987 yılında Topkapı Sarayı yetkilisi olduğunu iddia eden bir kişi Hattat Fuat Başar'a gelerek 25 Ocak 1987 tarihinde Amerika Washington'da "Muhteşem Süleyman) adıyla bir sergi düzenleneceğini söylemiş ve kendisinden Piri Reis haritasının çizmesini rica etmişlerdi. Hattat Haritayı çizmişti... 

Buraya kadar herşey normal görünebilir...

Piri Reis haritası sadece Mustafa Kemal döneminde önemle korunmuş ve kamuoyu ile paylaşılmış ancak ölümünden sonra İsmet İnönü döneminde rafa kaldırılmıştı. O günden sonra harita bir daha sergilenmedi. Soylu yetkililere neden sergilenmediğini sorduğunda ise "Yıpranma" gerekçesi ile sergilenemeyeceği cevabını alıyor. Şimdi Sayın Metin Soylu'ya kulak verelim;

"1998, 2005 ve 2012 yıllarında İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir türlü sergilenmeyen Piri Reis Haritası’nın nedenini yetkililere sorduğumda –Yıprandığı gerekçesiyle depoya kaldırdık. Sergilemiyoruz- şeklinde yanıtı Topkapı Sarayı Yetkilileri vermişti.

Metin Soylu'nun bu girişiminden ve bir hattata sahte harita yapılmasının ardından, ayrıca ABD'de "Muhteşem Süleyman" sergisinin gerçekleşmesinin ardından 2013 UNESCO Piri Reis yılı ilanında bulundu. 

Sonra eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Piri Reis haritasının sergilenmesine izin verdi ve harita sergilenmeye başlandı...



Yıllardır sergilenmeyen harita sergilenmeye başlanmıştı çok güzel bir gelişmeydi ancak bir sorun vardı...

Harita gerçek miydi?

Ya da hangisi gerçekti?

ABD'ye gönderilen harita mı? Yoksa sergilenen harita mı?

Yazar Metin Soylu'nun bu konu da dikkatini çekmiş ve durumun üzerine gittiğinde ise şu yanıtı almış;

" Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığı’na  “Piri Reis Haritası’nın orijinal mi yoksa sahte mi?” olup olmadığına dair yapmış olduğum 10.10.2012 tarihli ihbarım neticesinde 04.01.2013 tarihli 63349525-821.00-2563 sayılı cevabında “Söz konusu eserin organik nitelikli ve hassas bir yapıya sahip olması, mevcut halde sabit ısı ve nem ortamında muhafaza edildiğinden herhangi bir fiziki müdahalede kolaylıkla tahribata uğrayabilme olasılığının bulunması nedeniyle eser üzerinde herhangi bir incelemede bulunulmasının uygun görülmediği”  şeklinde resmi bir cevap gelmiştir.""

Sırlı Piri Reis haritasının peşinde olan kimlerdi? Neler oluyordu böyle? Yoksa harita ABD'ye mi satılmıştı?

Peki ya geçmişte ki gizemi?

1929 yılına kadar Piri Reis haritası ne yazık ki entrikalarıyla ünlü Hürrem Sultan'ın odasında parçalanmış halde kalmıştır. Harem Dairesi olan ve sonrada Hürrem Sultan'a tahsis edilen bu gizemli harita 1929 yılında İstanbul Müzeler Müdürü Sayın Halil Erdem tarafından Hürrem Sultan'ın odasında parçalara ayrılmış halde bir dünya haritası bulmuştur.

Evvela haritayı kendi inceleten Halil Erdem haritadaki daha keşfedilmemiş yerlerin dahi resmedildiğini tespit edince konuyu Mustafa Kemal'e açar ve iki gün sonra Mustafa Kemal haritayı görmek isteyince yanına götürür. Tekrar bir heyetin incelemesinden sonra bu tarihi mirası korumak adına çalışmalar başlar ve yine kamuoyunu haritanın varlığından haberdar eder.

Yıllarca harita Hürrem Sultan'ın odasında üstelik parçalanmış bir vaziyette saklı kalmıştı...

Bir Rus Yahudisi olan olduğu ileri sürülen Hürrem Sultan'ın Piri Reis'e olan bu öfkesi nedendi acaba? 

Bugün dahi son teknomolji ürünü cihazlar ile ancak çizilebilen hatta bazı iddialara göre dünya dışı ziyaretçilerden destek alarak çizilhdiğine inanılan fakat bir gerçek var ki gözyüzünden ancak kuşbakışı ile çizilmesi mümkün olan bu Türk amiralinin çizdiği sırlı haritanın Hürrem Sultanın dairesinde ne işi vardı?

Hürrem Sultan çeşitli entrikaları ve Kanuniyi dişiliği sayesinde etkileyebilme kabiliyeti ile saray içinde adeta gizli devlet kurduğu biliniyor...

Ve bu entrikalarla Türk Amirali Piri Reis'in idam fermanını Kanuni Sultan Süleyman'a imzalatması bugün hala tarih sayfalarında kayıtlıdır. Piri Reis ne yazık ki 80 yaşında 1544 yılında Mısır'da boynu vurulmak suretiyle idam edildi.

Sonra ne mi oldu?

Piri Reis'in yanından ayırmadığı tahta sandık içinde ceylan derisine kazınmış haritası Mısır'dan alınarak Hürrem Sultan'a getirildi. Ancak haritanın varlığından bir kişi daha haberdardı....

Bu kişi Piri Reis'in sırlarına vakıf, kadim dostu ve haritanın varlığından haberdar olan Makbul İbrahim Paşa'dan başkası değildi. 

Makbul İbrahim Paşa haritanın Hürrem Sultan'da olduğunu ve ajanları sayesinde Mısır'dan getirildiğini öğrenmişti. Fakat Hürrem Sultan saraydaki gizli koalisyonu ve çeşitli oyunlar, entrikaları sayesinde Makbul İbrahim Paşa'yı da saray içinde boğdurtmak suretiyle öldürttü. 

Şimdi asıl soru şudur ki;

Hürrem Sultan'ın bu öfkesi nedendi?

Galiçya'da tutuklanıp getirilen bu Rus Yahudisi genç kız Piri Reis'in gemisiyle getirildiği için intikammı alıyordu?

Peki o zaman neden haritanın peşindeydi ve harita uğruna kaç kişinin katledilmesini mübah gördü?

Ve 416 yıl boyunca kendi elleriyle parçaladığı haritayı odasında sakladı?

Kendi öfkesine mi yenik düşmüştü, yoksa verilen bir görevi vardı da onu mu yerine getirmişti?


KURSAD BERKKAN

Yorum Gönder

0 Yorumlar